15 Haziran 2008 Pazar

ÖSS

En başından buyana anlatacak olsam baya zamanı alır, ama ben yinede azda olsa biraz mazide yolculuk yapmak istiyorum..
İlk defa kendim için bir şey yapmak istedim, hemde çok.. belkide kendim içi kendimi düşündüğüm ilklerden en önemli olanıydı bu isteğim, ama omadı -istediğim gibi olmadı, istemediğim gibi oldu- zaten farkediyorumda, ne zaman kendimi düşünmeye kalsam, bi aksiliktir hep sarıveriyor etrafımı. Üstelikte bu aksilikler beraberinde pişmanlıklarımıda getirir ve her şey için çok demek için bile çok geç olur.. yeniden başlayabilirim, yeniden ve yine her şeye olup bitenleri unutarak hemde. Ama nedendir bilinmez ne zaman denemeye kalsam bunu sonraları farkediyorumda hepsi birbirine benzer şeyler farklı bir biçimde hayatımda yer edinmeyi becerebiliyorlar ve beceriyorlar beni..
Yeni yeni son buldu deyipte aynanın karşısına her geçtiğimde düşünür oldum artık "kim ya da kimler için döktüm bu saçları? kim kaldı yanımda sona geldiğimde? nerde kaybettiklerimi önemsemeden kendimden çok şey verdiğim insanlar? neden yalnızım şimdi? sadece yeteneksizliklerinden dolayı mı beni yanlarında görmekten mutluluk duydular, yoksa hayatlarını kolaylaştırmak için mi tercih ettiler beni?" bu ve daha yanında buna benzer tonlarca soru. Hepside tek, aynı ve değişmeyen değişimi hatırlatan cevapla yüzyüze bırakır oldular beni; "onlar yalnızca kendilerini düşünüp geçimlerini sen ve senin gibi insanların hayır diyemedikleri o çok hassas yanlarını kullanabildikleri için yanındalardı. Yalnız olduğuna hayıflanma sakın, bunu sen seçtin. Senin onlardan arta kalan çok fazla yanın yok, farkında olmamak senin suçundu, geç farketmende yine sana ait. Sen izin verdiğin için böyle oldu. 'Yanımda kimse kalmadı' deyip suçlaman hem yersiz hemde tanınmayan bir hak senin için başkalarını suçlamak."
Severek dinlediğim Candan Erçetin'in şarkısını hepimiz biliriz, "onlar yanlış biliyor kimsenin suçu değil, bu benim suçum"..
İşte bende bugün bunu yaşadım. Yazılacak çok fazla şey olmasına rağmen hisleri anlatmak zor, çok zor..
Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler tek bir söz bile söylemeye hakkım yok belki ama, ne yapmam gerektiğini iyi biliyorum.. hayatta her insanın bir B planı olmalı bence. Bu kez bu planda benden başka kimsenin olmadığını bilmek, beni önce güçlü yapıyor sonrada beyaz bir sayfada başladığım andan, yazdığım sona kadar, yazdığım busondan çok daha güzel bir bitime yaklaşacağımı bilmek, beni olması gereken kadar mutlu ediyor.
Ne söyleyebilirim ki, iyi ki varım..

Hiç yorum yok: